Hitman
PC-oyun dünyası yeni yıla oldukça hızlı girdi... Kasım-Aralık döneminde bir biri ardına çıkan oldukça başarılı oyunlardan biri de HITMAN: CODENAME 47...
"Suikast" ve "suikastçılar" oyun dünyasına "klasik" bir konu unsuru teşkil etse de, HITMAN şu ana dek yapılmış en "COOL" (kuuuuul) suikast oyunu. Siz de suikastçıyı canlandırıyorsunuz. Göreviniz Hong Kong'dan Amerika'ya uzanan suç dünyasında cinayet işlemek, ancak bunu "stiliyle" yani profesyonelce yapmak. Tüm meslektaşları gibi HITMAN'in de bir geçmişi, adı ya da bağlantısı yok, mafya filmlerinde olduğu gibi. Dahası adamımıza bazı "genetik" değişimler de uygulanmış.
"Agency" adlı, dünyadaki tüm istihbarat birimlerine "iş" yapan gizli bir örgütten ucuz Hollywood filmlerindeki gibi notebook aracılığıyla görevlerini alan adamımız oyunun başında sanatoryum tarzı bir yerde uyanıyor ve kendisine gerekli eğitim hoparlörlerden gelen metalik bir ses tarafından veriliyor. Sonra da dışarıya "salınıyor".
Oyunu "cool" yapan özellik, oynanış tarzı ve NPC'lerin oldukça akıllı oluşu. Bu özelliğiyle Thief serisini andıran HITMAN şu yeni unsurları içeriyor:
Çok yakın plan 3rd person bakış açısı, Tomb Raider'deki gibi insanı rahatsız etmiyor. Kamera açısı sabit değil hareketli... Oyun sırasında adamımızın kel kafasını ve üzerine işlenmiş barkod döğmesini görebiliyorsunuz. HITMAN klavye-mouse kombinasyonuyla oynanıyor.
Adamımızın kullandığı silahlar markaları da dahil olmak üzere gerçek yaşamdan alınmış. En etkileyici yenilik, düşmanlarınıza ancak arkadan yaklaşıp kullanabildiğiniz "boğma teli"...
Görev sırasında öldürdüğünüz mafya üyesi, polis vb. saklamazsanız ortalık ayağa kalkabiliyor. Adamımız cesedi bacağından tutup sürükleyip lağımlara vb. atabiliyor.
En hoşuma giden, kahverengi bir bond çanta içinde taşıdığınız suikastçının vazgeçilmez silahı olan dürbünlü tüfek... Quake ve Half-life alışkanlıklarıyla başladığım için birkaç saat uğraştığım ilk bölümde, sadece tüfeğe sahip olmanın yetersiz olduğunu gayet net anlıyorsunuz. Kurbanlar yerini almadan, ateş açısına sahip olduğunuz tek binanın çatısına çıkıp, nereden en hızlı kaçabileceğinizi ayarlayıp, nefesinizi tutup, tetiğe öyle basmanız gerekiyor. 10 katlı binanın üzerinde yere çömelmeniz ve saklanmanız gerekiyor, yoksa ağır makinalıyla donatılı bir helikoptere de sahip Çin mafya üyeleri sizi şak diye tespit edip harcıyor. Ayağa kalkıp, birkaç saniye nefesinizi tutup hedefinizi de tam kafadan vurup ortalıktan toz olmanız lazım: İkinci atış şansınız yok.
http://www.facebook.com/pages/TuMoYuNiNDiR/249297988454616
FuRKaN ÇiÇeK
